Dost’un olduğu yerde elektrik kesilmez,
çünkü gönlünün aydınlığı başka ışığa ihtiyaç bırakmaz…
Dost’un bulunduğu yerde hava kirlenmez,
çünkü onun varlığı bütün kirlere karşı bir filtredir…
Dost, hissedip de dolduramadığınız boşlukları dümdüz edendir…
Bizi korkutan uçurumların üstüne köprü olandır…
Dost, dalgakırandır; bize yönelmiş üzüntüler, önce ona çarpar ve bize gelmeden dağılır…
Yokuşlarımızı düz edendir. Gelişiyle doldurur farkedilmemiş bir boşluğu…Gülüşüyle giderir, hüzünleri, loşluğu..
Dost, bütünleyendir…
Dost, aynadır; bizi bize gösterir…
Dost, öğüt vermez, peteğinden bal sızdırır…
Dost, eksiklerinizi irdelemez, manevi yaralaırınıza merhem sürer…
Dost’un, gelişleri zenginleştirir bizi…
Dost’un vedası ile ezilir içimiz, şairleşiriz…
Dost’u özlemek de zevklidir…
Dost odur ki, kulakla değil, kalple dinlenir…
Dost ile saniye saat, saat saniyedir; çünkü zaman altüst olur…
Dost’tan ayrılık olmaz; o giderken sizi de götürür…
Dost ise kişi, mutlaka onu özel kılan bir sırrı vardır…
Dost, sıradan ve sürüden olmayandır…
Dost’un dostluğu kendiliğindendir, içtendir, yapısı gereğidir…
Dost, dost olmak zorundadır. Başka türlü olması imkânsızdır…
Dost, dostluğa mahkûmdur…
Dost, dostluğa mecburdur…
Dost, ötelerden de seslenendir. Onunla uzaklardan konuşmak için hiçbir araca, âlete ihtiyacımız olmaz…
Dost, hatırlayınca güç veren, sevindiren ve kendine getirendir…
Dost, kışın ısıtan, yazın serinletendir…
Dost, biz yedikçe kendisi doyandır…
Dost, ruh ikizimizdir; ağladığımıza ağlayan, güldüğümüze gülendir…
Dost, beğenerek baktığımızı bize bağışlayandır…
Dost, dosta ait eşyayı bile incitmekten çekinendir…
Dost, dostunun şapkasını düşürse elinden, başı incinir…
Dost, dostluğuna engel tanımaz, mazeret bulmaz…
Dost, dostlar dostu olan YÜCELER YÜCESİ’ne dost olduğu için, dostluğunu dost olmayanlara da yayar…
Dost’u anmak bile tarifsiz bir lezzettir…
Dost, yokuşlarımızı düz, gecelerimizi gündüz eder…
Dost, dünyasını değiştikten sonra da dostumuz kalandır. Gerçek dostla, aramıza ölüm bile giremez…
Ne mutlu böyle dostları olana!…
Ne mutlu böylesine dost bilinene!…
Ne mutlu, dünyasını değiştikten sonra da özlenene!…