yüzüme vuran hüzne, senli benli konuşmalara gebe dilime ve seni sevmeyi sana rağmen başaran yüreğime inat seni içime hapsediyorum... yüreğimin ilk başkaldırışı değil bu benliğime ama artık dayanamıyorum, seninle bezeli sensizliğime... içimde acılarımla örülü duvarlarım yıkılıyor artık, kimsenin enkazından sağ çıkamadığı yıkımlar var yüreğimde... herşey yine toz duman... sen perişan, ben perişan...
biriktirdiğim acılarımdan sıyrıldığım yalan... sana olan sevdam kangren oldu bedenimin sol yanında...
yüreğim can çekişiyor, yokluğunda... sen hala kendi alemindesin..!
ya çok zavallısın sevmekten zerre kadar anlamıyorsun, yada gerçekten sevdinde kendine itiraf edemiyorsun... korkuyorsun belkide; sana garip geliyor bu kadar tutkuyla sevilmek, alışmamış ürkek bedenin bu denli sevmelere... ellerin hep riyakarca tutulmuş belli ki; alaycı bir tebessüm olmuş ismin dudaklarda, ve bedenin başka bedenlere tutsak yaşamış aşkı hep başka bedenlerin gölgesinde... sevilen sen değilmişsin, başka aşk acılarının kanayan yaralarına tampon olarak seçilmişsin.
sevmeyi hep böyle bilmiş, hep böyle sevmişsin...
ve biriktirmişsin bütün acılarını, seni gerçekten sevene kusmak için yüreğinde.
sanki intikam alır gibi..!
karşındaki, o insanlar gibi değilse ne farkeder ki..?
sen sevmeyi de, sevilmeyi de kendince yaşamaya karar vermişsin..!
ben ise seni severken;
''yüreğim ile mantığım arasında, yokuş yukarı kalmış gibiyim...
ne yolun sonuna gidecek kadar gücüm var,
ne de geldiğim yolu geri dönecek kadar sabrım...
nasıl geldim buraya kadar onu bile farkında değilim..!''
nasıl bir sevmekse bu; körü körüne, sana ve herşeye rağmen...
peki şimdi, senin için ölürüm desem birşey ifade eder mi senin için..?
yüreğimden vursam kendimi, ruhuma teslim gidiyorum desem ne fark edecek ki? seni yüreğimden atamadıktan sonra... ölüm bile kurtaramaz, beni senden... biliyorum, sana yazacaklarım henüz bitmedi.
biriktiriyorum, her geçen gün seni içimde;
ve her gece bir seninle, bir sensizliğinle sevişiyorum...
bitmez ki sana dair hiçbirşey, sen bitmedikçe içimde.
bitmesini istemiyorum ki, seninle herşeyi sen gibi seviyorum..!
kendimden geçercesine seviyorum seni ben. kendime gelirsem, seni içimde kaybetmekten korkuyorum..!
acı verse de seni sevmek; sen beni sevmesen de, ben seni ikimize yetecek kadar çok seviyorum...
acılarını dindirecek kadar, senin acılarını yüklenecek kadar çok seviyorum seni..!
şimdi soruyorum sana, sen hiç böyle sevildin mi?