MasalYolu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

MasalYolu

Masal-Aşk şiirleri - aşk şiirleri dinle -DuyGusaL -PaylASımcı - EğleNce MekanI-MüziK DİnlE-Video Klip İzle
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yahudilerden Tarihi İtiraflar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
HaykırIS
Admin
HaykırIS


Mesaj Sayısı : 1110
Kayıt tarihi : 02/09/08
Yaş : 30
Nerden : İzmir

Yahudilerden Tarihi İtiraflar Empty
MesajKonu: Yahudilerden Tarihi İtiraflar   Yahudilerden Tarihi İtiraflar EmptyPtsi Eyl. 15, 2008 5:07 pm

Amerikan US News Dergisi ise, Osmanlı’nın Filistin’i hâris emellere karşı korumadaki ve burada patlak verebilecek muhtemel krizleri önlemedeki başarısına bir sayısında şöyle parmak basmıştı: “Filistin’de Yahudi Devleti’nin kurulmasını 430 sene geciktiren Osmanlı Devleti devri, her türlü dînî ve siyasî faaliyetlerin rahatlıkla uygulanabildiği özgürlük ve refah ortamıydı”.(18) Yahudilerin itiraflarına gelecek olursak; 1967’de Paris’te yapılan Dünya Yahudi Kongresi’nin tutanaklarındaki kayıtlara göre, delegenin birisi aynen şu müthiş gerçeği haykırmıştı: “Bugün bağımsız bir devletimiz var; ama mesut muyuz? Osmanlı devrindeki gibi huzurlu muyuz? Samîmiyetle ve hepinizin içinden geçenleri dile getirdiğime inanarak söylüyorum ki: Hayır!.. Bizim bu dünyada huzurlu ve emniyetli yaşamamız, Osmanlı’yı yeniden kurmaya (yönetim anlayışıyla) bağlıdır!..”.(19) Eski Dışişleri Bakanlarından Hikmet Çetin de, İsrail gezisi esnasında İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Perez’den duyduğu şu ilginç hâtırâyı naklediyor: “Bundan üç sene önce, Sina Bölgesi’nde küçük bir Yahudi belediyesini ziyarete gittim. Belediye Başkanı, komşusu Mısır’dan, İsrail’den ve herkesten şikâyet etti. Ben de kızdım: ‘Ne istiyorsun?’ dedim. O da kalktı bana: ‘Osmanlı idaresini istiyorum!’ dedi.”(20) Demirel’in, Uluslararası Ortadoğu Komisyonu üyesi sıfatıyla İsrail’e yaptığı ziyarette ise, İsrail’in sabık başbakanı Ehud Barak; bir Osmanlı onbaşısının 20 kişilik askerle, kendilerinin içinden çıkamadığı işlerin üstesinden geldiğini, Filistin’i huzur içinde yönettiğini itiraf etmişti.(21) Ortadoğu’ya ‘Osmanlı Barış Modeli’ Ortadoğu’nun süt liman olması ve yeniden barış ve istikrara kavuşulması için şu an Osmanlı’dan başka ideal bir numûne yoktur. Bir çok yerli ve yabancı otorite, Eflatun’un “İdeal Devlet” modeline hâlihâzırda en lâyık devlet olarak Osmanlı’yı gösteriyor. Dünya jandarmalığına ve mimarlığına yeltenen ABD’nin, barışı tesis etmek gibi gerçekte bir niyeti varsa; Osmanlı’yı model alması kaçınılmazdır. Bundan; Osmanlı fobisinin mengenesinden bir türlü kurtulamayan Arap yönetimlerin ve Osmanlı’nın bölgede ifâ ettiği misyonun tek mirasçısı olan Türkiye’nin de kendilerini nasipsiz bırakmamaları zarurettir. Dinmek bilmeyen çatışmalar, mütemâdiyen kanayan yara ve samimîyetsiz barış teşebbüslerinden sonra ‘Osmanlı Modeli’, tek alternatif olarak tarafların karşısına çıkmıştır. Son zamanlarda Avrupa basınında, Osmanlı’nın ‘ideal model’ olduğu tezi yaygın bir biçimde tartışılıyor. Bunlardan NPQ, şu yaklaşımı savundu: “Endülüs Emevileri’nin, Osmanlıların hoşgörülü yaklaşımları günümüz dünyası için yol gösterici olabilir.”(22) The Guardian Gazetesi’ndeki bir değerlendirme de, Ortadoğu ve diğer bölgelerde, Osmanlı’nın âdil ve insanî idâresinin mumla arandığı şöyle vurgulandı: “Devletin çöküşünün olumsuz sonuçları her zamandan daha yoğun hissediliyor.”(23) Filistinli Şarkiyatçı Edward Said ise, İsrail’deki Ha’aretz Gazetesi’ne verdiği mülakatta, kalıcı barışın adresini Osmanlı olarak gösterdi: “Onların sistemi, şu an sahip olduğumuzdan çok daha insancıl gözükmektedir.”(24) Netice îtibariyle Filistin meselesinin, üç dinin merkezi ve kanın en fazla aktığı Kudüs’te varılacak nihaî bir sulh ile nihayete ereceği artık tüm mahfillerce kabul ediliyor. Bu yüzden, Kudüs’te adâletli bir idâre için model arayışlarının merkezinde en fazla da Osmanlı bulunmakta ve onun yönetim şekli ve anlayışının tahakkuku lüzumu farklı kesimlerce yüksek sesle dile getiriliyor. Kudüs’te, her dine âit mukaddes mekân ve mâbedlere hürmet edilir ve her inanca tam bir hürriyet bahşedilirse, bölgede ecdâdımızın asırlar boyunca hâkim kıldığı huzur ve düzen yeniden kurulabilir. Ancak, Kudüs İsrail’in başkenti olmaktan; Filistin ise ırkçı siyonizmin zulmünden mutlaka kurtarılmalıdır. Anlaşılan o ki, İslâm’ın âlem şumul sulh ve selâmetini ideal ölçüde temsil ve tatbik eden Osmanlı benzeri bir nizam, Ortadoğu’nun on yıllardır özlemini çektiği huzurun yegane reçetesi olacaktır.

Kaynaklar : 18)Nak. Türkiye, 9 Mart 1993. 19)Mustafa Necati Özfatura, “Osmanlı”, Yeşilay Dergisi, Ekim 1992, s.21. 20)İsmail Yediler, “Osmanlı’nın Yani İslâm’ın”, Zaman Gazetesi, 22 Eylül 1994. 21)Abdülhamit Bilici, “Mecburî İstikamet Osmanlı Mirası”, Aksiyon Dergisi, 915 Şubat 2002, Sayı: 375, s.32. 22)NPQ 2001, C.3, Sayı:2, s.13; Muhammed Yahya, “Osmanlı Nizamı Çatışmaya Deva”, Tarih ve Düşünce Dergisi, OcakŞubat 2002, Sayı:25, s.57. 23)Nak. Yahya, agm, s.57. 24)Aynı yer. Ele aldığımız konu hakkında ayrıntı için bkz. İsmail Çolak, Yeni Dünya Düzeninde Osmanlı’yı Aramak, İst.2000, s.53100.

İsmail Çolak

http://www.vuslatdergisi.com/?vuslat=yazi&id=875&k=10
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://masalyolu.blogcu.com
 
Yahudilerden Tarihi İtiraflar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MasalYolu :: Genel Kültür :: Tarih-
Buraya geçin: